9 Temmuz 2013 Salı

Boşluk

Yorucu bir günün arkasından oturup birkaç bir şey karalamak istedim. Bugün malûm ramazanın ilk günü idi ve 18 saatlik açlık, susuzluk ve sıcaktan sonra berbat ve halsiz bir gecede bilgisayarın karşısına geçip saçmalama moduna başlayacağım.

Şu am facebooktan bir arkadaşımla sohbet ediyorum. Aynı anda televizyonda bir yarışmayı izliyorum. Hani şu insanları takas mantığıyla soyan yarışma.

Kısacası böyle bende durum. Ve bir de aşık oldum. Çok hem de...

2 Temmuz 2013 Salı

Uyku

24 saatlik zaman diliminin neredeyse 20 saatini uyuyarak geçirebilen tek insan modeli olarak bu konuyu işlemeye karar verdim. Gerçi ne yazacağımı bilmeyerek daldım buraya ama hayırlısı bakalım.

Öncelikle bilimsel açıdan bir yaklaşalım. (:

     "Uyku tüm memelilerdekuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. Uyku insan ömrünün 1/3'ünü oluşturur. Vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal olarak yerini almaktadır. Kişinin kolaylıkla uyandırılabildiği, değiştirilmiş bilinçlik halidir. Kişilerin uykudaki davranışlarını ve EEG kullanarak onların beyin dalgalarını inceleyen bilim adamları, uyku sırasında gerçekleşen olaylara dair kanıtları ortaya koyarlar. Uyanıkken ya da uyurken beyin dalgaları, beyindeki milyarlarca nöronlar arasındaki elektrik trafiği sonucunda üretilir. Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir."

Bilimsel olarak açıklaması bu oluyor uykunun sevgili okuyucularım ama ben daha çok kendimce yaklaşacağım konuya zira uyku manyağı olmam hasebiyle böyle olması gerekli. (:

Yorucu bir günün ardından eve gelir gelmez kendini yatağa atan gerzek birisi olduğum için uykusuzluğa asla tahammülüm yoktur. Zaten bıraksalar beni ölü gibi uyurum kesin. -Bu arada birkaç ay sonra uyuyamayacağım. :( -

Uyku yarı ölümdür der herkes ki neden bilmem ama evet katılıyorum. Neticede tüm organların - kalp hariç - durma seviyesine geliyor. Gün içerisinde hızlı nefes alırken uyku sırasında kısa ve derin nefesler almaya başlıyoruz. Kısacası tüm organların da dinlenme ihtiyacı duyduğu bu anın önemi gerçekten çok büyük. 

Uykuyu seviyorum. Ne zaman, nerede olursa olsun da sevmeye devam edeceğim diyebilirim. (: Kısaca saçmalıkla dolu post'um sona ermiştir. Saygıyla arz ederim.

Birkaç günlük ciddi sorunlardan dolayı yazamadım. Gerçi çok da merak etmediniz beni, biliyorum. :( 

29 Haziran 2013 Cumartesi

Öhöömm!

Gitmeden önce bir şey söylemek istedim. Her gün bir şeyler karalayacağım buraya. Bu yüzden çevreye verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. (: 

Rain



Yağmuru seviyorum. Neden olduğu konusunda henüz bu yaşıma kadar net bir düşüncem oluşmadı ancak seviyorum. Özellikle de yağmurdan sonraki o kokuyu...

Çocukken yağmurlu havalarda dışarıda oynamaya bayılırdım. Sıkınca suyum akacak derecede ıslanır, ardından o halde eve gelince annemden de bir güzel dayağımı yerdim. (: O zamanlar da şimdi de yağmurun bizi temizlediğini düşünürüm. Tüm hatalarımızı, günahlarımızı temizleyip bizi arındırdığını hayal ederim. Belki de bu yüzden seviyorum yağmuru, bilmiyorum.

Her neyse, saçmaladım yine. Öyle bir şeyler karalamak istedim. Mutlu uykular.

Tek kelime ile 'merhaba'.

Blogun ilk yayınında ne yazacağını bilmeden ekrana boş boş bakan birisi olarak sadece 'merhaba' diyeceğim. :) Umarım devamı gelir. Hoşgeldiniz kâbuslarıma...